Sunday, February 2, 2014

bu günlük bu kadar yeter

Söylemesi ayıptır ama geçenlerde 2 saatlik nefis bir masajdan sonra, oldukça acıkmış olarak Chiang Mai'in tek raw cafesini keşfetmeye gittim. Cafe açıktı ama şef "bugün yemek yapmıyoruz, isterseniz Pazartesi gelin" dedi. Peki diyerek oradan çıktım, daha önce ününü duyduğum  vejetaryen bir  Tayvan lokantasına gittim. Saat daha 5 olmamasına rağmen kepenkleri inmişti. Tahmin ediyorum öğlen servisinde yemekler bitince dükkanı kapatıp evlerine gitmişlerdi.

O kadar açlık ve yürümenin üstüne kesinlikle açık olacağına emin olduğum ve hatta daha bir önceki öğlen yemek yediğim yere gittim. Tüm masalar doluydu, birinin yanına oturup sipariş alınmasını bekledim. 5-6 dakika sonra mekanın hem yemekleri hem de servisi yapan tek elemanı mutfaktan çıktı ve "Çok doluyum yetiştiremiyorum, eğer yemek istiyorsanız 45 dakika sonra gelin" diyerek beni ve benden sonra gelen 2 kişiyi herkesin şaşkın bakışları arasında lokantadan çıkardı. Sinir içinde ama (Tayland'da aksi kabul edilemeyeceği için) tabii ki gülümseyerek dışarı çıktım.
manastırda bir ağaca çakılmış
"nasılsa öleceksiniz, biraz kaytarabilirsiniz" hatırlatması

O gün herşey üst üste geldiği içindir ki Chiang Mai'deki çalışma saatleri dikkatimi çekmeye başladı. Burada cafelerin çoğu 16:00-20:00 arası bir saatte kapanıyorlar. Yemek yerlerinin çoğu ise 21:00de kapanıyor. O saatten sonra sadece geleneksel gece pazarları, masaj salonları ve birkaç bar açık, sokaklar ise oldukça boşalmış oluyor. Haftasonu özellikle de Hong Kong, Singapur gibi yerlerden daha fazla ziyaretçi gelmesine rağmen cafelerin Cumartesi öğleden sonra kapanıp sonra Pazartesi sabahı açması burada çok rastlanan bir senaryo.

Gelirin turizme bağlı olduğu bir şehirde tam da sezonun ortasında bu çalışma saatlerini anlamlandırmak zor. Sezon Chiang Mai'de sadece 3-4 ay, sık dişini, gece gündüz çalış, kazandığın parayı yılın kalanında rahatça harca, değil mi? Değil. En azından burada öyle değil. Talepten bağımsız, işyeri sahibi tarafından belirlenen çalışma gün ve saatleri var. Belirlenmek bile burada olabilecek en gevşek anlamında kullanılıyor, çünkü mesela cafe sahibi bir işi çıktığı için haftaiçi öğlen kapatıp gidebiliyor.

Ve hiç kimseyi, hiçbir koşulda hızlı çalıştırmanız mümkün değil. Sizin uçağa yetişecek olmanız, dersinizin başlıyor olması, çok acıkmış olmanız gibi sebepler asla yemeğin daha hızlı pişmesini ya da hesabın hızlı gelmesini sağlamıyor. Çok sevdiğim bir juice bar var, sadece 10:30-18:00 arası açık ve günün çoğunda sadece sahibi içeride çalışıyor oluyor, nadiren kocası toptan gelen meyveleri yerleştirmek için ortaya çıkıyor. Bar açık olsa da mesela 10:10da gidip de juice almak mümkün değil, gülümseyerek "20 dakika sonra" diyorlar. Ya da sizden hemen önce 8 kişilik bir grup smoothie içmeye gittiyse bir bardak havuç suyu için 25 dakika bekleyebiliyorsunuz. Bir lokantada mutfak doluysa, bazen oturduktan ancak yarım saat sonra siparişi alıyorlar.

Rumelihisarı'nda Pazar kahvaltısında ya da Levent'te haftaiçi öğle tatili saatinde bir ev yemekçisinde bu durumları ve müşterilerden gelebilecek tepkileri bir düşünün…

Bali'de Galungan töreni için yapılan ince işçilikli hazırlıklar

Öncelikler gerçekten çok farklı. Kısıtlı sürede gözlemlediğim kadarıyla Chiang Mai'de hiç kimse asla kendini zorlayacak ya da mutsuz edecek kadar çalışmıyor. Gelen turistleri sadece o anda ellerinden geldiği kadar mutlu etmeye çalışıyorlar, ama ekstra bir zaman ya da daha yoğun bir tempo gerektiren bir talep varsa yardımcı olabilecek birini bulmak imkansız.  Burada bir süredir yaşayan bir arkadaşım "Tayland'da kimse kendini mutsuz edecek bir işi yapmaz" demişti. Tüm ülkeye ve halkına genelleyebilir miyim bilmiyorum ama birkaç haftadır bunun örneklerini birebir yaşıyorum.

Bunun biraz daha farklı bir uygulaması ise Bali'de var, orada da dinsel törenler, belirli kutlamalar ve banjar (mahalle) görevleri her türlü işten önce geliyor. Bali'de herhangi bir işletme açmış bir Batılı, herhangi bir günde neden 10 yerine sadece 4 personelinin geldiğini ve işten çıkarılma tehdidine rağmen bir sonraki banjar görev günü yine de işyerine gelmediğini anlamlandıramıyor. Oysa dinsel, ailevi ya da banjara ait sorumluluklar bir Bali'li için işsiz kalmak ya da para kazanamamakla kıyaslanamayacak kadar önemli.
Bali'de tapınak töreni hazırlıkları ya da özel bir adak günü için insanlar bazen günlerce, sadece 2 -3 saat uyuyarak çalışabiliyorlar. Ama o törene hazırlık günlerinden birinde "İstediğin parayı vereceğim, beni hava alanına götür" dediğinde hiçbir şoför kabul etmiyor. Bali'de öncelik kesinlikle din, aileye ve topluma ait olan görevler. Fakir ve ciddi borç içinde olan çok aile var ama para için bu görevler yarım saat bile aksatılmıyor ve geçtiğimiz yıllarda bunda hiçbir istisna ne gördüm ne de duydum.

Bali'de bir ailenin tapınak töreni için yaptığı süsleme ve adaklar

Bali ve Chiang Mai; İkisi de gelir düzeylerinin ve sosyal olanakların batılı standartlara göre oldukça düşük sayılabileceği  yerler. İkisinin de temel geçimi sezonluk turizm. Farklı sebeplerden de olsa, iki yerin insanları da iş ya da para için asla bazı sınırları aşacak kadar çalışmıyorlar. Gülümseyerek reddediyorlar, başka işleri varsa dükkanı kapatıp gidiyorlar, zaten yoğunlarsa "hadi hadi acelem var" diye baskı yapmaya çalışmanızı hiç umursamıyorlar. Ve ne oluyor biliyor musunuz? Öğleden sonra cafeyi kapatınca ya da tapınak töreninden sonra kahkahalar içinde, gözleri ışıldayarak, birbirlerine vakit ayırararak geçiriyorlar. Çok çalıştığı için ailesine zaman ayıramayan, gözünün ışığı sönmüş ya da  stresten korna çalarak trafikte kendine yol açmaya çalışan bir Tay görmek zor. İş başka şeyleri ihmal etmek için ne bir bahane, ne de geçerli bir sebep. İş hayatın bir parçası; ama asla onu yöneten, yönlendiren ya da hayatı tanımlayan bir olgu haline gelmiyor. İşin kişinin iradesi üzerinde çok fazla bir gücü yok.

Bu yazının en derin ana fikri: Hipoglisemi sorununuz var ise, Chiang Mai size göre bir yer değil. Nerede, ne zaman, ne kadar süre sonra yemek yiyebileceğiniz burada tam bir define avı oyunu gibi.

Diğer fikirleri ise, bu gözlemleri kendi çalışma alışkanlıklarınız ve önceliklerinizle kıyaslayarak siz yapabilirsiniz.

No comments:

Post a Comment