Tuesday, January 21, 2014

sakura - 2



Kiraz ağaçlarının çiçek açtığı vadiye giden yolun ilk 20-25 kilometrelik kısmı oldukça güzel, ama son 7 kilometresi ancak tek arabanın geçebileceği genişlikte ve keskin virajlarla dolu. Her virajdan önce arabalar yavaşlıyor ve korna çalıyorlar ki karşıdan gelen varsa beklesin ve yol versin. O son 7 kilometreyi belki 45 dakikada gittikten sonra pembe çiçekler açmış kiraz ağaçları yolun kenarında tek tek belirmeye başladı. Şoförümüz bizi bir yerde indirdi, kalan yolu yürümemizi ve bizi ileride bekleyeceğini işaret etti. İlk başta birer ikişer gördüğümüz kiraz ağaçları ağzımızı açık bırakır ve hepimiz birbirimize durmadan "bu ne güzellik" derken, ağaçların yoğunluğu arttıkça yaşadığımız görsel şölen de katlandı. En sonunda yürüme yolu bizi vadinin içine indirdi ve orada hem yamaçlardaki ağaç kümelerini hem de çevredeki tek ağaçların çiçek yüklü dallarını görme ve fotoğraflama şansımız oldu. Hiç farkında olmadan o vadide neredeyse 2 saat geçirmişiz. Bugün tekrar gidebilsem 2 saat daha sadece vadiye ve yamaçlara bakarak oturabilirim.

Kiraz çiçekleri çevreye çok hassaslar. Hangi yıl ne zaman açacakları ve ne kadar süre dallarda kalacakları belli değil. Yükseklik ve enleme göre yaklaşık zamanlar verilebilse de havanın ısısı, ne kadar güneş gördükleri gibi faktörler çiçeklerin o yıl ne zaman açacağını belirliyor. İlk tomurcukların belirmesinden bir hafta kadar sonra ağaçlar tamamen çiçekleniyor, ondan bir hafta sonra da çiçekler solmaya ya da rüzgarla birlikte düşmeye başlıyorlar.



Tek tek her çiçek rengiyle, şekliyle, büyüklüğüyle çok güzel. Ama yan yana 3-4 ağaç çiçek açtığında ortaya çıkan 3 boyutlu, renk geçişleri olan o bulutsu görüntünün güzelliği apayrı. Ve o üç boyutluluk maalesef hiçbir cep telefonu kamerasının yakalayıp yansıtamayacağı bir derinlikte (evet tabii ki sorun benim fotoğrafçılığımda değil, kamerada )

Kiraz çiçekleri gerçekten çok narin, çok güzel, ama ömürleri en fazla iki hafta. Bu yüzden, biraz da Budizmin de etkileriyle Asya'nın büyük bölümüde kiraz çiçekleri hayatın gelip geçici, ve en güzel zamanların kısa süreli olduğunu sembolize ediyor.
Japon kültüründe kiraz çiçekleri aynı zamanda Samurayların sembolü olarak da kullanılıyormuş; çünkü aynı çiçeklerin açtığı dönem gibi, bir Samurayın da ömrünün kısa olması beklenirmiş.
Ve yaklaşık 15 yüzyıldır  bu geçici güzelliği mümkün olduğunca içselleştirebilmek ve kutlayabilmek için kiraz çiçeği gözlemleme partileri (Hanami) düzenleniyor. İnsanlar çadırlar kurup kiraz çiçeklerinin altında uyuyorlar.
Şimdilerde ise partilerde o günün keyfini çıkarmak yerine yüzlerce fotoğraf çekip "sonra bakarız" diyenlerin çoğunlukta olması muhtemel.

Düşündüm kiraz çiçekleri beni neden bu kadar etkiledi diye…
Çölde herşey ne kadar kalıcı ve aynı düzendeyse kiraz çiçekleri de o kadar belirsiz ve geçici
Çölde her an hareket olmasına, havanın ve kumların her an yer değiştirmesine rağmen herşey aynı şekilde görünebilir.  Oysa çevredeki en ufak değişim ya da hareket kiraz çiçeklerini etkileyebiliyor.



Hayatta herşey değişken ve herşey geçici, uzaktan bakınca hep aynı gibi görünen bir kum tepesi aslında an be an yeniden kendini yaratıyor. Oysa daha narin ve tek tek gözlemlenebilir bir kiraz dalına baktığımızda çiçeklerin tek tek tomrcuklanmasını, açmasını, ve ömrü tamamlanınca rüzgarla savrulup gidivermesini gözlemlemek mümkün.

Geçiciliğin, an be an tekrar var oluşun farklı yansımaları

2 comments:

  1. Resimler ve yorumlariniz cok guzel.. keske ben de oralarda olsaydim.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Neden olmasın? Kiraz çiçekleri her yıl bu zamanlarda açıyor :)

      Delete