12 Mart’ta Bali 1935 yılına girdi.
Ve yılın ilk gününü herkes evinde ve sessizlik içinde geçirdi, hastaneler, karakollar kapandı. Bundan önce 1934 kere olduğu gibi bu yıl da gün boyu ışık ve ateş yakılmadı, insana ve onun kullanığı aletlere, makinalara ait hiçbir ses çıkmadı.
Havaalanı her yıl olduğu gibi tamamen kapandı. Dünyada bunu yapabilen tek hava alanı Bali.
mahallenin çocukları ve ogoh-ogoh |
Bu yıl Bali’deki üçüncü Nyepi kutlamam oldu. Daha önce bu töreni iki kere yaşadığım için bilmiş bilmiş dolanıyordum ortalıkta, heyecanlanmam sanıyordum. Ve fakat ertesi güne erzak stoklamak için dışarı çıktığımda büyük koruma törenine rastladım. Ubud’da, kralın sarayına açılan tüm yollar kapanıp tam dörtyol ağzında en kıdemli rahiplerin ve Brahmanların katılımıyla yapıldı bu tören. Brahmanlar dualarla, kadınlar çok süslü adaklarla gece kötü ruhların yeryüzüne çıkacağı saatlerde koruma istemek için iyi ruhları, evrenin koruyucularını çağırdılar. Bu töreni ben bu yıl ilk defa tesadüfen yakalayabildim. Brahmanlara en yakın olabildiğim noktada dakikalarca durup sadece dualarını dinledim. Bu kadar güçlü bir titreşimi uzun süredir hissetmemiştim. Sonra konuştuğum ve 7 yıldır Ubud’da yaşayan bir arkadaşım Nyepi öncesi günü sadece bu tören için dışarı çıktığını söyledi; Brahmanların dualarını dinleyip, koruyucu varlıkların adayı sarmalamasını hissedip evine dönermiş.
Ubud sarayın önündeki koruma töreni |
Töreni izleyen Balililer |
Sonrasında akşama doğru her evde maytap atarak, tenekelere vurarak, davul çalarak gürültü yapılmaya başlandı. Amaç kötü ruhları kızdırıp yer altından yer yüzüne çekmek. Her yıl olduğu gibi güneş batışına doğru da asıl ogoh-ogoh törenleri başladı.
gençler ogoh-ogoh'u tören alanına taşıyor |
öğlen saatlerinde tören için tüm ogoh-ogoh'lar hazır |
Bali’de her Desa (mahalleden büyük, köyden küçük bir birim) en büyük tapınağın önünde kendi geçit törenini yapıyor. Geçit töreninden de mahallenin gençlik birimi sorumlu. Her banjar (mahalle) kendi arasında bağış toplayarak 1-2 ogoh-ogoh yapıyor. Tören gecesi tüm mahalle halkı bir örnek giyinmiş olarak tören alanına gidiyor. Bu törenler Bali’lilerin kendi aralarında ne kadar mükemmel organize olabildiğinin göstergesi. Hemen herkesin bir görevi var, trafiği düzenleyenler, geçit törenini kontrol edenler, dansçılar, gamelan müzisyenleri, hatta büyük ogoh-ogohlar geçerken elektrik tellerine değmesin diye telleri bambu sopalarla kaldıranlar… Kimsenin bağırmadığı, panikle koşturmadığı, zaman tutmadığı ama her şeyin (turistlere rağmen) kusursuzca işlediği törenler oluyor.
törenin başlamasına az kala |
törenin başlamasına az kala |
Bu Bali’deki 3. yılbaşı kutlamam, ilk defa bu kadar görkemli ve uzun bir tören görmüş oldum, 3 saatten uzun sürdü. Hava karardıkça ateşler yakıldı, müzik yükseldi ve coşku artı.
Bir süre öncesine kadar her tören futbol sahasında bitermiş ve gecenin sonunda ogoh-ogoh’ları yakarlarmış. Ancak ogoh-ogohlar detaylandıkça, kullanılan malzemeler daha kimyasal hale gelmiş ve çıkan dumanlar zehirli olduğu için artık yakma töreni ya hiç yapılmıyor ya da çok sembolik bir ateş oluyor.
geçit töreninden |
geçit töreninden |
geçit töreninden |
Son yıllarda kurallarda ve uygulamalarda biraz esnemeler olsa da Nyepi günü boyu ateş yakmak, elektrikle ilgili herhangi bir şey yapmak, dikkati tefekkürden uzaklaştıracak okumak, oyun oynamak, eğlenmek gibi aktiviteler, yüksek sesle gülmek, bağırmak yasak. Ve genelde oldukça hoşgörülü olan Bali toplumunda bu yasaklar çok ciddiye alınıyor ve uygulandığından emin olmak için sokakta banjar tarafından görevlendirilmiş bekçiler geziyor. Birisi kapıdan burnunu uzatırsa, bir evden ışık gelirse falan bekçiler gidip uyarıyorlar. Zaten kimse de o kadar hazırlık ve törenden sonra şeytanlara bizim yeryüzünde kaldığımızı fark ettiren kişi olma sorumluluğunu almak istemediği için herkes evinde sessizce oturuyor.
Nyepi gününü bir sonraki yazıda anlatacağım.
No comments:
Post a Comment