Ao Nang plajı, bu kayanın arkası Tonsai plajı |
Manastırdan çıkıp Malezya'ya gidene kadar geçen 12 günde 5 eski arkadaşımla görüşme fırsatım oluyor. (Bu kadar sürede İstanbul’da 5 farklı arkadaşınızla buluşmayı deneyin, bakalım ayarlayabilecek misiniz?)
Chiang Mai’de hemen Gizem ve Thomas’yla buluşuyoruz. En son Kasımda Beyoğlu’nda kahvaltı etmiştik, arada geçen 2 aycık sürede Gizemler Tayland’da yaşamaya başlayıp kendilerini geleneksel iyileştirme sanatlarına adadılar. E doğal olarak konuşacağımız o kadar çok şey var ki…
Ertesi gün, yoga hocalık eğitimini Bali’de birlikte aldığım bir arkadaşımın şimdi de Chiang Mai’de CranioSacral eğitiminde olduğunu öğreniyorum. Üstüne ben tam Dubai’den ayrılırken Jade Dubai’ye taşınmak üzereydi ve 2 hafta kadar orada da birlikte vakit geçirmiştik. Hemen Jade’e facebook’tan telefon numaramı mesaj atıyorum. 3 yıl içinde önce Endonezya ve Birleşik Arap Emirlikleri, şimdi de Tayland’da tekrar buluşma fikri hoş geliyor. Ben mesajı attıktan 3-4 dakika sonra oturduğum kafenin kapısından içeri Jade giriveriyor! Çığlıklar atarak kucaklaşıyoruz, nüfusu 1.5 milyon olan bir şehirde aynı kafede karşılaşıverme ihtimali nedir ki? Buna bir süre şaşırdıktan sonra en son Dubai Mall’da buluştuğumuzdan bu yana sanki 5 gün geçmişçesine konuşmaya başlıyoruz.
Ao Nang plajı'nda güneş batışı |
Son 4 yılda Tayland’a 6-7 kere geldim, toplam kalış sürem 100 günü geçmiştir, ancak daha ne deniz ne de kumsal görmedim. Tayland benim için dağlar, yağmur ormanları, meditasyon, ve manastırlar demek. Ancak arkadaşlarımla buluşabilmek için bu sefer bu inadı kıracağım ve güneye ineceğim.
Suzanne hayatımdaki önemli insanlardan biri. 2009’da Bali’deki ilk ayımda devamlı aynı yoga derslerine girdiğimiz için bir aşamada artık tanışmaya karar vermiştik. Yılın yarısı Tayland’da bir adacıkta erkek arkadaşıyla dağlara tırmanarak, kalan kısmını Roma’da tur rehberliği yaparak geçiren Kaliforniyalı bu kadına ve onun hayat konusundaki bazen acıtıcı derecede direkt bilgeliğine hayran olmuştum. O tanışmadan bugüne 3 farklı ülkede 3 kere daha görüştük. Şimdi Suzanne’le tekrar aynı ülkedeyken 1000 kilometre yol yapmayı göze alıp onu tekrar görme fikri beni heyecanlandırıyor. Otobüse atlayıp Krabi’ye gidiyorum, Suzanne’le 3 gün geçiriyoruz.
Railay ve Phranang plajlarına giden tekneler |
Ben bir yerde sabitlenemedikçe, düzenli görüştüğüm insan sayısı hızla azalıyor. Ancak yıllar sonra hiç ummadığım bir yerde karşılaştığımda hiç yabancılık çekmeden konuya kaldığı yerden devam edebildiğim arkadaşlıklar benim için çok değerli.
Bir yandan da bir yerde sabit olsaydım asla tanışamayacağım insanlarla tanışıp muhteşem anlar yaşıyorum. Ve yollarımız ayrılırken bir daha nerede, ne zaman görüşürüz diye planlar yapıp geleceğe tutunmaya çalışmıyoruz. Ve yine de hiç beklemediğimiz bir yerlerde kesişiveriyoruz. Rastlantısal olduğu için midir bilmiyorum ama bu karşılaşmalar çok mutlu anlar oluyorlar.
Yayılıyorum, dağılıyorum ama sanki bir yandan da gerçekten dünyam daha küçük ve daha ulaşılabilir hale geliyor…
Tayland'ı bu anlatımla dinlemek çok güzel! Burada meraklı bir dinleyiciniz var:)
ReplyDelete